Skip to main content

Alıntı araştırma-yazısı: İnanç mı, kimlik mi, siyaset mi?*

Kuzey Kıbrıs'ta başörtüsüne yönelik tepkinin arka planında ne var?

Merve Bayrakçı

Kıbrıs'taki başörtüsü tartışmaları, toplumsal kutuplaşmayı derinleştiriyor ve Türkiye-KKTC ilişkilerindeki gerilimleri yeniden gündeme taşıyor

Son dönemde basında sıkça yer bulan "Kıbrıs'ta başörtüsü krizi", "KKTC'de 28 Şubat zihniyetini aratmayan skandal" ve "KKTC'deki 28 Şubat zulmü..." gibi başlıklar, 28 Şubat döneminin mağdurlarını şaşırtan bir gelişmeye işaret ediyor. Özellikle Türkiye'de başörtüsü nedeniyle eğitim hakkı engellenen ve üniversite eğitimi almak amacıyla Kuzey Kıbrıs'a yönelen öğrenciler için bu gelişmeler dikkat çekici.

Kıbrıs üniversiteleri, başörtüsü yasağına takılanların sığınağıydı

28 Şubat sürecinde Türkiye'deki başörtüsü yasağından dolayı yüzlerce öğrenci, eğitimlerini sürdürebilmek için yurt dışına gitmek zorunda kalmıştı. Romanya, Avustralya, Almanya, Malezya, Kazakistan, Azerbaycan ve Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkeler, başörtülü öğrenciler için alternatif eğitim merkezleri oluşturmuştu. Ancak Kuzey Kıbrıs, "yavru vatan" olarak bilindiği ve "dilimiz, dinimiz ve kültürümüz ortak" denildiği için, bu öğrenciler için en uygun seçeneklerden biriydi.

Başörtüsü tercihi nedeniyle eğitim hakkı elinden alınan pek çok arkadaşım gibi, ben de üniversite tercihimde Kuzey Kıbrıs'ı seçmiştim. O dönemde Kuzey Kıbrıs'ta başörtüsü serbestti ve burada tanınan inanç özgürlüğü ve eğitim hakkı, Türkiye'deki başörtülü öğrenciler için çok değerli bir fırsat sunuyordu. Kıbrıslı Türkler, hoşgörülü ve saygılı bir bakış açısıyla bizleri yıllarca misafir etti.

Ancak son zamanlarda Kuzey Kıbrıs'tan gelen haberler, geçmişteki hoşgörü anlayışını sorgulayan söylemlerle karşılaşmamıza neden oldu. Lefkoşa'daki İrsen Küçük Ortaokulu'na başörtüsüyle girmeye çalışan bir öğrenci, okul müdürü ve bazı öğretmenler tarafından okula alınmadı. Bu olayın ardından, taraflar arasında sert söylemlerle başlayan tartışmalar, toplumsal ve siyasal gerginliklere yol açtı.

Toplumsal kutuplaşmanın derinleşmesi

KKTC'deki başörtüsü meselesi, keskin bir kutuplaşma ile tartışılmaya devam ederken, başörtüsü takmak isteyen iki kız öğrencinin durumu hâlâ belirsizliğini koruyor. Eğitimlerine devam edemeyen bu öğrenciler için gelecekte atılacak adımlar netleşmiş değil. Ancak tartışmalar, öğrencilerin eğitim hakkı üzerinden değil, tarafların sert söylemleriyle sürüyor.

Kıbrıs Türk toplumu, başörtüsü meselesi konusunda bölünmüş durumda. Özellikle sendikalar ve bazı kesimler, "13 yaşındaki bir çocuğun kendi iradesiyle başörtüsü takamayacağı, bunun baskı sonucu olabileceği" görüşünü savunuyor. Bu görüşe göre, başörtüsü tercihi, "ancak 18 yaşını dolduran reşit bireyler tarafından alınabilecek bir karar olmalı."

Diğer bir kesim ise, öğrencinin kendi isteğiyle başörtüsü taktığını açıklaması üzerine, okula alınmamasının hem inanç hem de eğitim hakkına kısıtlama olduğunu savunuyor.

Türkiye ile ilişkiler ve "dayatma" algısı

Yaşanan tartışmalar, aynı zamanda Kuzey Kıbrıs'taki derin sosyolojik kırılmaları ve Türkiye-KKTC ilişkilerini yeniden gündeme taşıdı. Kriz, yalnızca başörtüsü meselesi üzerinden değil, bir "dayatma" algısı üzerinden tartışılmaya devam ediyor.

Tepkiler, genellikle üç ana noktada yoğunlaşıyor: Türkiye'den gelen "dayatma" algısı, KKTC hükümetinin süreci yönetememesi ve uygulamanın Kıbrıs sosyolojisine uygun olmaması.

Kuzey Kıbrıs'taki bu gelişmeleri ve toplumsal kutuplaşmayı, Independent Türkçe için, Yakın Doğu Üniversitesi'nden Doç. Dr. Bilge Azgin, Kıbrıslı Türk araştırmacı, yazar Mete Hatay ve araştırmacı, yazar Nikolaos Stelya ile konuştuk.

Yazının tamamı için tıklayın.

* Bu yazı 7 Nisan 2025 tarihinde İndependent Türkçe'de yayımlandı.

Popular posts from this blog

Sovereignty as Spectacle: Turkish Cypriot Researcher Critiques Grand Opening of the Northern Cyprus New "Republican Campus"

On Saturday, the Turkish Republic of Northern Cyprus (TRNC), which is not recognized internationally, officially launched its new "Republican Campus." The first construction phase features the new Presidential Building and Parliament Building, inaugurated during a grand ceremony attended by Turkey's President Recep Tayyip Erdoğan. Dubbed by critics as a "show of sovereignty," the event, alongside the concurrent Teknofest technology festival, has drawn criticism from Turkish Cypriot researcher-writer Mete Hatay for its political undertones and symbolic messaging. Hatay, a noted peace researcher affiliated with the Peace Research Institute Oslo (PRIO), argues that the openings were not merely about inaugurating buildings but about constructing symbols of dominance under the guise of sovereignty. Hatay describes the events as meticulously staged platforms for political agendas. "Today in Northern Cyprus, it wasn't just buildings that were opened; symbols w...

Cyprus Archbishop's Easter Message Lost in Translation, Sparking Controversy

A mistranslation of Cyprus' Orthodox Archbishop Georgios' Easter message has ignited a new wave of tensions between Greek and Turkish Cypriot communities on the divided island. Turkish Cypriot media outlets reported that the Archbishop called for "expelling the Turks and saving the homeland," prompting swift condemnation from Turkish Cypriot political figures, including opposition leader Tufan Erhürman. According to Kıbrıs Postası 's bulletin published on April 20, 2025, Archbishop Georgios issued an Easter message urging "Greece, Southern Cyprus, and all Hellenism to make a coordinated effort to expel the Turks and save the homeland." The report further claimed the Archbishop stated there was "no possibility of making any more concessions" in the current situation. In response, Tufan Erhürman , leader of the social democrat Republican Turkish Party (CTP), issued a strongly-worded statement criticizing what he called "discriminatory and pr...

Is Turkey's New Rising Political Star's Future in Danger?

In a development that could dramatically alter Turkey's political landscape, Istanbul Metropolitan Municipality Mayor Ekrem Imamoglu's presidential ambitions face a serious challenge as pro-government sources report his university diploma may soon be invalidated. According to prominent pro-government journalist Abdulkadir Selvi, Istanbul University is expected to complete a report today that could lead to the cancellation of Imamoglu's diploma, effectively disqualifying him from running for president of Turkey. Critical Findings in University Investigation The investigation centers around allegations that Imamoglu's lateral transfer from American University of Kyrenia to Istanbul University violated educational regulations. The Council of Higher Education (YÖK) has already issued a report claiming that American University of Kyrenia was not recognized by YÖK at the time Imamoglu made his transfer. "Istanbul University's investigation has been completed, and the...