Dr. Nikolaos Stelya
Kuzey Kıbrıs'ta 19 Ekim 2025 tarihinde gerçekleşen cumhurbaşkanlığı seçimleri, Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) adayı Tufan Erhürman'ın ezici bir zaferiyle sonuçlandı. Bu sonuç, sadece kimin seçildiğini değil, aynı zamanda Kıbrıslı Türklerin sandıkta kime ve neye "hayır" dediğini de net bir şekilde ortaya koymaktadır. Seçmenler, son yıllarda derinleşen sorunlara çözüm üretemeyen bir siyasi anlayışa sırtını döndü.
Ekonomik Buhran ve Yozlaşmaya Tepki
Kıbrıslı Türklerin sandıkta "hayır" dediği ilk ve en önemli unsur, ülkeyi saran derin ekonomik kriz ve bu krizin sorumlusu olarak görülen siyasi aktörlerdi. Türkiye ile birlikte Kıbrıs'ın kuzeyini de etkisi altına alan ekonomik buhran, özellikle sosyoekonomik açıdan savunmasız kesimleri derinden etkilemiştir. Geleneksel olarak Kıbrıs Türk Sağına yakın duran bu kesimler, hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısı karşısında kendilerine çare olamayan iktidar partilerini cezalandırmıştır.
Bu cezalandırmada, iktidara yönelik yolsuzluk ve yozlaşma iddiaları da önemli bir rol oynadı. Yakın döneme damgasını vuran sahte diploma skandalı gibi olaylar, halkın yönetime olan güvenini sarsarken seçmenin tepkisini sandığa yansıtmasına neden oldu. Seçmenler, ekonomik darboğaza çözüm bulamayan ve adı şaibelerle anılan bir yönetime devam vizesi vermedi.
Yaşam Tarzına Müdahale ve Vizyonsuzluğa Ret
Seçim sonuçları, aynı zamanda Kıbrıslı Türklerin kendi yaşam tarzlarına ve siyasi iradelerine yönelik dış müdahalelere karşı güçlü bir duruş sergilediğini gösteriyor. Seçmenler, okullarda türban kullanımı gibi konular üzerinden toplumsal değerleri araçsallaştıran, kendi muhafazakâr ve otarşik toplum anlayışlarını dayatmaya çalışan politikalara "dur" dedi. Tufan Erhürman'ın zaferi, bu anlamda Kıbrıslı Türklerin seküler ve demokratik kimliğine sahip çıkma iradesinin bir yansıması olarak okunabilir.
Buna ek olarak, seçmenler önceki yönetimin Kıbrıs sorununa dair sunduğu vizyonu da reddetti. Beş yıldır gündemde olan ve somut bir başarı hikayesi sunamayan "iki devletli çözüm" tezi, halk nezdinde inandırıcılığını yitirdi. Bu modelin, Kıbrıslı Türkleri uluslararası alanda daha fazla yalnızlığa ittiği ve mevcut sorunlara gerçekçi bir çıkış yolu sunmadığı düşüncesi sandıkta karşılık buldu. Erhürman ise federasyon temelinde müzakerelere yeniden başlama vaadiyle farklı bir alternatif sunmayı başardı.
Sonuç Yerine
19 Ekim 2025 seçimlerinde Kıbrıslı Türkler; ekonomik çıkmaza derman olamayan, yolsuzluk iddialarıyla yıpranmış, kendi yaşam tarzlarına müdahale eden ve uluslararası alanda geçerliliği olmayan bir vizyon sunan siyaset anlayışını net bir şekilde veto etti. Halk, mevcut yönetimi ve onun politikalarını sandıkta cezalandırarak değişimden yana güçlü bir irade ortaya koydu.
Ancak bu seçim zaferi, yeni lider Tufan Erhürman'ın önündeki zorlukları ortadan kaldırmıyor. Erhürman'ı destekleyen geniş ancak ideolojik olarak farklılaşan koalisyonun uyumu, sosyal, siyasi ve sınıfsal açıdan net bir haritaya sahip olunulmaması, CTP'nin kendi içindeki olası savrulmalar, Ankara'nın Kıbrıs siyasetindeki devam eden etkisi ve Kıbrıs Rum tarafı ile federal çözüm zeminindeki derin görüş ayrılıkları, yeni dönemin en önemli sınavları olacak. Dolayısıyla, Erhürman'ın zaferinin sandıkta reddedilen açmazlara ne ölçüde çare olabileceğini zaman gösterecek.
Photo: Daily Sabah
